Tekrar görüştüğümüzde
Hasret kaldık değil mi? Sevdiklerimizi, görür görmez yanağından fıstık almak istediğimiz insanları ekrandan görmek durumundayız günlerdir. Sarmak, dokunmak, koklamak, ışıl ışıl gözlerine bakmak isterken ''görüntülü ara'' ya basmak dışında bir şey gelmiyor elden. Kahkaları mekanik haliyle duyarken, yaptığımız yemeğin tadına dahi baktıramıyoruz belki. Öylesine yalnızız ya da ev çok kalabalık, sürekli bir yemek yapma bulaşık yıkama, temizleri yerleştirme hali. Balkon bugün yıkanmadı'yı annen hala nasıl dert ediyor diye kendi kendini yiyorsun belki. Evde nasıl bıkmadan haberleri takip ediyor bu babam ya diyip odanın kapısını açık unutan kardeşinde kalıyor tüm ihale. Hepimizde başka bi hikaye . Bazen kızsan da akşamları tepsiye komşular için de çay bardağı koyuyor olmak güzelmiş, Önceden çok söylendiğin şeylere yutkunuyor musun sen de bu ara? Markette kasada işi biraz uzayana söylendik, işini kendi hızında yapan kasiyere söylendik, annemizin komşularla konu