Burada mısın?

Merhaba,

Bizim için bir yazı yazdım balkonda güneşlenirken. Uzun,derin,geniş bir nefes alıp boşalttıktan sonra hazırım seninle paylaşmaya.
Dün whatsapp gruplarını,instagramı,haberleri evde bırakıp bisikletimle açık havaya çıktım. Burası küçük bir yer ve temassız hareket edebileceğimiz alanlar var, çok dikkat ederek kısıtlı sürelerde bunu değerlendiriyorum.

Bisikleti sürerken pedalı bazen hırsla çevirdiğimi fark ettim, bazen de yavaşladığımı. İki durumda da tavrımı izlemek çok hoşuma gitti. Bu dönem kendimi gözlemlerdeyim, yargılamadan,çekiştirmeden bakıyorum elim kolum nasıl hareket ediyor konuşurken? Evde birinin sesi yükseldiğinde nasıl nefes alıp veriyorum? Hoş olmayan duygular hissettiğimde yöneldiğim şey ne oluyor? Bakınıyorum. Bir nevi kendime yolculuk, çekiliş yok kura yok. Bedava. Kendini gözlemek, ihtiyacın olan tek şey sen.



Sahil boyunca koşan 5 litrelik su şişesi kadar, pembe dilli bir köpek gördüm.Bi evi varmış da ondan vazgeçmişler gibiydi. O kendi gezintisinin tadını çıkarmaya devam ediyordu, amma da akıllı köpecik.

Kuşlara ekmek veren birini gördüm, ne olursa olsun sizin karnınız doyacak ifadesi vardı adamın yüzünde. Kuşların abisi sizi görüdüğüme de çok memnun oldum.

Alanya'daki çocukların en sevdiği parkı gördüm, güneşe serilmiş sırt üstü yatıyordu sanki. Biraz ohh demiş, biraz da sizlerin neşesi olmadan çok uzun kalamam ben burda der gibiydi.
Çocuklar oynarken ailelerin oturduğu sallanan sandalyelerde 1 kez oturabilmiştim.Onlar da boştu,içim tuhaf oldu. Her şey olağan haline dönsün de, ben sabit olanlarda kalkmanızı bekleyeyim, valla bak.

Taze sıkılmış meyve suyu almak için yanaştığım karavan açıktı ama kimse yoktu. Simitçi gördü beni, hemen geliyor para bozdurmaya gitti dedi. Sesindeki telaştan işlerin kesat olduğunu anladım.Komşusunun müşterisi kaçmasın istiyordu. Geldi genç-çocuk, çocuk-genç.Sahiden onu nasıl anlatsam bilemiyorum, gidip bi meyve suyunu içmeniz lazım. Bardağı uzattı, koca bir yudum aldım. Dilim, damağım tatsız döneme meydan okur gibi serinledi, taptazelendim.

Osho, ''Modern Dünyada Kusursuz Farkındalık'' kitabında şöyle diyor;
''Tüm varoluş dans eder, insan hariç. Tüm varoluş çok rahat bir hareket içindedir. hareket vardır elbet, ama tamamen rahatlamıştır. Ağaçlar büyür, kuşlar cıvıldar, nehirler akar, yıldızlar kayar; her şey rahatlamıştır. Acelesiz,telaşsız,endişesiz ve ziyansız. İnsan hariç. İnsan zihninin kurbanı olmuştur.''

Dikkatimizi rahatlamaya ve gevşemeye yönlendirebilir miyiz? Bu süreçte bunun yollarını öğrenme niyetinde olabilir miyiz? Düşüncelere her kapılıp gittiğinizi fark ettiğinizde sorun.
Gün içinde, çay içerken, sabunu koklarken, iş arkadaşınızın yüzüne bakarken, sevdiğiniz şarkıyı dinlerken. 

Tekrar tekrar sorun. ''Burada mısın?'' ''Evet.''

Düşünce bulutlarına kapılıp gitmeyin çünkü gökyüzü biziz. Onlar sadece bulut.

Burada mısın?

Sevgiyle, Ezgi.

Yorumlar

  1. Yapmamız gereken sadece sıcacık kahvemizi alıp evin en rahat köşesinde derin bir nefes alarak bizi biz yapmayan şeylerden arınmak, özümüze dönmek, rahatlamak, sakinliği yakalamak ve zihnin kurbanı olmamak adına yazılmış bu güzel yazıyı okumak. Buradayım Ezgi🖐🏼

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

1.sınıfa başlayacak çocukların daha rahat bir ilk yıl deneyimi için duyusal oyun tavsiyeleri

Az pirinçli sütlaç gibi hissetme tarifi

NöroYoga ve Duyusal Sistem