NöroYoga ve Duyusal Sistem


   

    Son birkaç dekatta nörobilim (sinirbilim) alanında yapılan çalışmalar, nöronların (bir tip beyin hücresi) iç ve dış uyaranlara karşı davranışsal tekrarlar sayesinde yapı ve fonksiyonlarını değiştirebilmek gibi müthiş bir kabiliyete sahip olduğunu göstermiştir.

‘’ Nöroplastisite’olarak geçen bu kavram ‘’beynin esnekliği’’ gibi düşünülebilir.  Yani beyin yaşam süresince çevresel farklılıklara tepki olarak bir değişim içindedir ve bu ona kendini iyileştirme ve gerektiğinde yeniden yapılandırma becerisi sağlar.  Nöroplastisiteyi etkileyen en önemli faktörler arasında; zenginleştirilmiş çevre ve egzersiz yer almaktadır.
 Çocukluk çağında bu esneklik en güçlü haldedir ve nöronlar arasında bağlantı kurulumu çok hızlıdır. Bu nedenle yaşam sürecindeki öğrenme kapasitesinin en büyük olduğu dönem bu dönemdir.  Bir çocuk fiziksel, bilişsel, psikososyal ve duyusal açıdan gelişimi devam ederken  bulundukları çevre ile etkileşimleri sonucu sürekli bir öğrenme süreci içindedir. Yapılan araştırmalar uyarıcı eksikliğinin yani duyusal ve sosyal olarak uyarandan yoksun bir çevrenin hücre ağlarının gelişimini engellediğini göstermiştir. Uyaran bakımından zenginleştirilmiş ortamların çocuğun motor planlama becerilerini geliştirdiği ve bunun öğrenme ve problem çözme üzerinde çok önemli olduğu vurgulanmıştır. Sinir sistemi gelişimini bir ev inşa etmek gibi düşünecek olursak duyusal sistem evin temelini oluşturur. Ev örneğine paralel olarak öğrenmenin ilk basamağı yine duyusal sistemimizdir. Çevreden gelen uyarıları algılamamızı ve bu uyaranlara doğru bir cevap vermemizi sağlayan 7 duyumuz vardır. Bunlar; Vestibuler (Hareket ve Denge), Proprioseptif Duyu(Vücut Farkındalığı) ,Tat, Koku, Taktil Duyu (Dokunma),Görme, İşitme şeklindedir. NöroYoga programı tüm bu bilgiler ışığında çocukların gelişim süreçlerine fiziksel,bilişsel,psikososyal ve duyusal açıdan yaklaşılarak oluşturulmuştur;


Duyusal yönü: Dokunsal yönden zenginleştirilmiş duyusal oyunlar, oyuncaklar, müzik, beden-nefes farkındalığı çalışmaları, vücut farkındalığı ve hareket sistemini uyaran fiziksel duruşlar..Fiziksel-Motorik: Fiziksel postür çalışmaları ile kas kuvveti, dayanıklılık,esneklik, denge, koordinasyon becerileri.Psikososyal: Duygusal esneklik, interaktif oyunlarla yaratıcılık, zihin ve beden arasında denge, özdisiplin ve özkontrol, konsantrasyon,odaklanma, çeşitli hikayelerle doğa ve hayvanlarla ilgili farkındalık, hızlı öfkelenme durumlarında duygularını izleme, takım olma, grup içi iletişim, kendinin farkına varma bir başkasının da farkında olma, merhamet, cömertlik, saygı, an’a dikkatini verebilme,düşünceler arasında kaybolmama..


Seanslar süresince yapılan gözlemler sonucu çocuğun gelişimsel açıdan hangi oyunlarla destekleyebileceği ile ilgili görüşler terapist tarafından ailelere aktarılmaktadır.


                                                                                                         

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1.sınıfa başlayacak çocukların daha rahat bir ilk yıl deneyimi için duyusal oyun tavsiyeleri

Az pirinçli sütlaç gibi hissetme tarifi