Az pirinçli sütlaç gibi hissetme tarifi


Merhaba,

Haftanın ilk günü, tazecik sabah. Annem saçlarımı bigudilere sardı, sararken de ''gençliğimden beri kıvırcık severim,benimkiler düz diye midir nedir?'' dedi. Aklıma beynin yaşadığı mahallenin -sinir sistemimizin- çeşitliliği sevdiğini getirdi. Bazen değişiklik ister kahkül kestiririz, bazen de kanepenin yerini değiştiririz. Bunun bize iyi geldiğini bilmek için makaleler okumamıza da gerek yoktur, açalım mesela şimdi pencerelerimizi -içerinin havası değişsin deriz hani- bu bile şu an ihtiyacımız olan değişiklik olabilir. Bunu kendimize ne kadar sunuyoruz bir düşünelim. Neleri otomatik pilotta yapıyoruz, hangi sıklıkla başka bir yola şans tanıyoruz?

Dünyayı gezme hayalimiz var diyelim, ne güzel. Peki başka sokaklara böyle merak duyarken eve neden hep aynı yoldan- eğer öyleyse- gideriz? Bir paralel sokakta renkli bir balkonun demirlerinden gelen geçene bakan miskin kediyle göz göze gelme ihtimalini neden değerlendirmeyiz? Başka kaldırımlardan yürümek, düşünme yollarımızı da çeşitlendirebilir mi? Pek çok şeyi araya karbon kağıdı koymuş gibi aynı şekilde yaparken, nasıl daha esnek bir düşünce sistemine sahip olmayı bekleyebiliriz? Ve bu sertleşmiş düşünce kalıpları ile bedenimizde özlem duyduğumuz gevşeme,rahatlama hali mümkün olabilir mi?


                                               
                            2018 Ocak - Arnhem Hollanda En sevdiğim parkta güneşle hoş beş ederken

Sinir sisteminin çeşitlilikten - hareket çaşitliliği, duyusal çeşitlilik vs gibi- beslendiği çalışmalarla kanıtlandı. Buna ek olarak elimizde başka sağlam bilgiler de var. Bizi regüle eden, dengemizi bulmamızı kolaylaştıran,düzenleyen aktivitilerin neler olduğunu bilmek özellikle bugünlerde çok önemli. Az pirinçli sütlaç gibi düşünebiliriz bu regülasyon halini. An'da olabilme, yaptığın şey ile kalabilme hali. Örneğin uykuya rahatça geçebilmek regülasyonla ilgili bir haldir. Hoş olmayan bir koku duyduğunuzda tekrar regüle olmak için elinizi burnunuza götürürsünüz, güvende hissetmediğinizde belki korku duyduğunuzda dizlerinizi karnınıza çeker sarılırsınız bunlar da regüle olmak için yaptığımız bazı stratejilerdir.

Regülasyona yardımcı olan iki önemli faktör; Propriosepsiyon(kas ve eklemlerden aldığımız duyumlar) ve lineer hareket (sallanmak gibi) Bu duyumları günlük yaşama dahil etmekte büyük fayda var. Eve kurabileceğiniz bir hamak sizi hem beden duyumlarınız hem de hareket bağlamında regülasyona ve gevşemenize yardımcı olabilir. Bedenle yapılan tüm çalışmalar çok etkili. Dans,yoga,pilates hoşunuza giden her ne ise! Duş sonrası derin basınçlarla masaj yapabilirsiniz. Hoş kokulu mumlarla sakin bir ortamda kendinize 20 dakika alan açıp karın nefesleri çalışmak da gevşemeye çok yardımcı olur.

Yazımı çok sevdiğim yoga eğitmeni Özgür Kaplan'ın sorusu ile sonlandırıyorum. ''Değişen koşullardan dolayı karalar bağlayıp korkuyla mı yaşamayı tercih edersin yoksa var olan durumu dingin bir zihinle gözlemleyip hayatın akışına adapte olmayı mı?''

Hayatın akışına adapte olabilmek için regüle olabileceğimiz yolları araştırmak ve biricik kendimize sunmak için iyi bir fırsat bu ''koza zamanı''. Uçtuğumuz günlerde kanatlarımızı birbirimize sararak sakinleşmek dileği ile..

Sevgiyle kalın,Ezgi.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1.sınıfa başlayacak çocukların daha rahat bir ilk yıl deneyimi için duyusal oyun tavsiyeleri

NöroYoga ve Duyusal Sistem