1.sınıfa başlayacak çocukların daha rahat bir ilk yıl deneyimi için duyusal oyun tavsiyeleri


   


    Okul çağı denildiğinde akla ilk olarak belki de en yoğun hissedilen dönem olduğu için 1. sınıf geliyor. Anneler-babalar çocukları ve kendileri için başlayacak bu yeni macera öncesinde biraz endişeli bir yaz geçiriyorlar. Şimdi benim tavsiyem bir an durup sadece derin bir nefes alıp arkalarına yaslanmaları.Çünkü çocuğunuzu okulun ilk yılında destekleyebilecek pek çok planlaması,oynaması kolay aktivite önerisi birazdan sizlerle buluşacak :) Ben bu oyunlara ''ulaşılabilir oyun'' ismini verdim, günlük rutininize kolaylıkla simidin üzerindeki susamlar gibi serpiştirebileceğiniz aktiviteler.


Çocuğunuzun okulun ilk yılında ihtiyacı olan en büyük şey aslında önceki yıllarla aynı, bolca oyun oynamak! Sadece bu sefer biraz daha amaca yönelik aktiviteler ile okulu destekleyici ögeler eklenmesinde fayda var.İnternet denizinde bu konuyla ilgili onlarca yazıya ulaşabilirsiniz; bu yazıda aktivite örneklerine ek olarak duyusal sistemlerin işleyişinden bahsetmek istedim.

Beynin duyusal deneyimleme sürecindeki rolü bilgileri (uyaranları) almakla başlar.
Beyin neyin önemli ve duruma uygun olduğuna karar verir, sonra bu bilgileri yorumlar. Böylece biz uyarana tepki olarak karar verilen uygun eylemi gerçekleştiririz.İşte bu sürecin en başında bahsettiğimiz bilgileri (uyaranları) alma işi duyularımız aracılığıyla olur. Süreci başlatan zincirin ilk
halkası duyulardır diyebiliriz. Bu da duyuların önemini gösterir. Hep söz edilen 5 duyuya ek çok önemli 3 duyumuz daha vardır. Bunlar; Vestibuler(Hareket ve Denge) duyu, Proprioseptif (Vücut Farkındalığı) duyu ve İnteroseptif ( iç organlardan gelen bilgileri alan) duyudur. 

Öğrenme ile ilgili çok önemli 3 duyu öne çıkmaktadır;  Taktil(Dokunma) Duyusu
                                                                                                Vestibuler Duyu
                                                                                                Proprioseptif Duyu
  
        
                                                      
                                                      Taktil(Dokunma)Duyu:                                                     
 Dokunma duyusu bebeğin zeka gelişimi,ruh hali
 ve hayatta kalma savaşında önemli rol oynar.
İyi gelişmiş dokunma duyusu
bize kendimiz ve dış dünya hakkında
bilgiler (sıcaklık, ağrı, dokunma, basınç)
sağlar. İlerleyen dönemlerde ise dokunma
duyusu vücut hareketlerini planlamada beyine yardımcı olur.


 Proprioseptif Duyu:
Kaslar ve eklemler bize vücudumuzun                
uzaydaki pozisyonu ve uzuvlarımızın nasıl
hareket ettiği konusunda bilgi verirler.
Dirence karşı hareket, egzersiz ve derin
basınç hissi proprioseptif duyu ile
bağlantılıdır. Bazı insanlar bu duyuyu stresle
baş etme yöntemlerinde veya disorganize
olduklarında kullanırlar. Örneğin; yoga,
tempolu koşu hatta bazen sımsıkı kocaman bir
                                               sarılmanın sakinleştirici etkisi tamamen
                                               proprioseptif duyu ile alakalıdır.

Vestibuler Duyu:
İç kulaktaki reseptörler vücut pozisyonumuzdaki 
değişiklikleri ve başımızın hareketlerini algılarlar. 
Bu duyu iyi çalıştığında hangi yönde hareket
ettiğimizi, hareketimizin hızını ya da
hızlanmamız - yavaşlamamız gerektiğini
anlayabiliriz. Eğer bu duyu iyi çalışmassa
vücudumuz normal hareketi bile tehdit
olarak algılar ve mide bulantısı hissedilir.



Çocuğunuzun öğrenme yolculuğunda hangi duyuları ile bol bol tecrübe kazanması ile ilgili teorik bilgileri paylaştık. Şimdi sıra eğlencede! 
Okula başlayan çocuk için önceki yaşamına göre yeni olan unsurlar;

  • Kendi başına giyinip-soyunma(Motor planlama becerisi)
  • Ebeveynden ayrılma
  • Bir sorun yaşadığında öğretmenin fark etmesini beklemeden (çünkü artık daha kalabalık bir sınıfta) bunu mutlaka gidip paylaşması. (Kendini ifade etme becerisi)
  • Daha çok kişi ile iletişim( okuldaki görevliler,kantinde çalışan kişi vs.)
  • Öz bakım becerileri
  • Daha uzun süre odaklanma, dikkat becerisi
  • Sıra beklemek
  • Kendinin ve bir başkasının farkında olmak 
  • Dürtüselliği kontrol edebilmek
Çocuğun bedenini planlı bir şekilde kullanabilmesi örneğin çorabını giyebilmesi, atkısını boynuna dolayabilmesi için vucüt farkındalığının gelişmiş olması önemlidir. Akademik becerilere giden yolda çocuğun doğru zamanda yeterli miktarda ihtiyacı olan duyusal uyaranca zengin ortamlarda büyümesi çok önemlidir. Ayrıca sosyal beceriler de mutlaka buna eşlik etmelidir. Uygun oyuncaklar bulunduran parklara haftada mutlaka 3-4 kez gidilmelidir. Okul öncesi yaz tatilinde parkların kalabalık olduğu saatler seçilip, sıra bekleme, bir başkasının da değerli olduğu üzerine küçük sohbetler için değerlendirilebilir :) Yerde dönme,sürünme,tünelden geçme, tırmanma vb oyunlar beden farkındalığı için önemlidir.

El yazısı ile ilgili olarak da ilk bakışta yalnızca el,parmak belki dirsek hareketleri üzerine konuşulur. Ancak yazı yazabilmede çok önemli noktalardan biri çocuğun gövdesinin de buna hazır olmasıdır. Gövdeden yeterince bilgi alamayan yani gövde farkındalığı düşük bir çocuk kendini sabitlemede zorluk yaşayacağından yazı yazmada güçlük çekebilir. Ayrıca yazı yazabilmesi için orta hattı çarprazlayabiliyor olması gerekir. Bu nedenle elin vucüdun ortasını çarprazladığı oyunlar, gövdenin aktif olduğu tüm aktiviteler çocuğun ince motor becerileri için çok önemlidir. Parmak,bilek ve dirsek hareketlerini içeren her türlü oyun oynanabilir. El-parmak farkındalık ve kuvvet çalışmaları için hamur,kil,çamur,kinetik kum kullabılabilir. Gazete buruşturup koli bandıyla bantlama koordinasyon da içerdiğinden çok güzel bir aktivitedir :) El-göz koordinasyonu da yazı yazmada bir diğer önemli unsurdur. Oynayacağınız koordinasyon oyunları ile de çocuğunuzla daha rahat ve eğlenceli bir okul dönemi deneyimleyebilirsiniz. 

Olmazsa olmaz dokunsal oyunlar! İzin verin biraz batsın o eller,ayaklar. Çocukluk döneminde dokunsal olarak ne kadar uyarılırlarsa öğrenmeleri o kadar kolay olacak. Mutfakta her fırsatta ona şans tanıyın, yumurta sarısını minik parmaklarıyla sürsün,susam serpiştirsin. Vanilya, tarçın, galeta unu gibi farklı koku ve dokuları deneyimlesin. Öğrenme sadece denemeyle gerçekleşiyor unutmayın. Ve ona kendi dünyasını tanıması için mutlaka zaman ve alan verin.Çocuğunuzun ipe boncuk dizmeden önce sizin ilgi ve sevginize ihtiyacı var <3

Sevgimle,Ezgi.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Az pirinçli sütlaç gibi hissetme tarifi

NöroYoga ve Duyusal Sistem