Her şey yolumda
Yeni bir kitabı okumaya başlar başlamaz dikkatlice özgeçmişi okurum. Yazarın ilk eserini kaç yaşında iken sunduğunu hesaplar eğer gençlik
yıllarının başında ise içime bir sıkıntı çöker, hele bir de lise döneminde
öyküleri falan varsa tatlı bir haset de eklenir. Az önce Engin Geçtan ile yapılan söyleşilerin
derlendiği ‘’Seyyar’’ı okurken, bir kurgu olmaksızın da yazacaklarım olduğu
fikri geldi. Seyahat etmeye başladığım yıldan beri beni dönüştüren deneyimlere
dönüp bakınca, onları olduğu haliyle anlatmanın
hayalimde yarattığım bir kurgudan daha çok duygu yaratabileceğine karar
verdim. Dilerim yolumdan paylaştıklarımla hayalleriniz için omuzunuzda bir el
olurum, bu yazılar aracılığı ile başka bir yol mümkün olabilir mi? diye
sormaktan vazgeçmediğimiz deneyimlerde buluşuruz.
Şu anda olduğumuz kişinin yaşamda nasıl var olduğunu
belirleyen onlarca etken sıralayabiliriz. Genetik faktörler, özellikle ilk 5
yıl etkileşimde olduğumuz ortam, bakım verenlerin ruhsal iyilik halleri vs
gibi. Benim Ezgi’me dönüp baktığımda en çok
etkileşimde olduğum yerin Alanya’da ailece işlettiğimiz dükkanımız
olduğunu söyleyebilirim. Sabahları hayırlı işler dileyip siftah atan
komşularımız, öğle sıcağında karton toplayan arkadaşlarımın bulup getirdiği
kornetto kapaklarıyla ikişer üçer hüplettiğimiz dondurmalar, güneşi denizin
içinde serinlerken batırıp ‘’iş saatinde’’ koşa koşa dükkana döndüğüm yaz
tatilleri.. Babamın en hassas olduğu
konuydu bu. ‘’İş saatinde iş, eğlence saatinde eğlence’’ baya baya mindful bir
öğüt şimdi düşününce J Hassasiyet deyince eski tip yazar kasamızdan
bahsetmeden olmaz. Babam beni bu konuda da çok uyarırdı, kasa ağır iki elinle kaldır
gibi bir şey derdi. Şimdi mekanizmasını tam hatırlayamıyorum, ama nedense
kasayı açarken aklımın bambaşka yerlerde olduğunu hatırlıyorum. Bir keresinde
kasayı düşürmüştüm de hatta sonrası biraz sıkıntılı olmuştu. Babama bana çok
kızdın, çok üzülmüştüm dediğimde hala şöyle der; kasayı bir daha hiç düşürmedin
ama!
Dükkanımıza gelen turistlerin nereden geldiklerini merak
ederdim. Bizim de turist olup oralara gidebileceğimizle ilgili en ufak bir
fikrim yoktu. Çok küçükken şöyle bir inancım vardı hatta ; ‘’Alanya tatil
şehridir ve insanlar yazları buraya gelirler, biz zaten burada yaşadığımız için
bizim için tatile gitmek diye bi şey yoktur.’’ Çocuk aklıma bunu düşündüren
şey, dükkan sebebiyle Alanya’dan neredeyse hiç ayrılmamış olmamız olabilir.
Ancak liseliyken bayıldığım ablam İstanbul’a taşınınca yeni yerler görerek
başka sinaptik bağlar kurabilmemin yolu açıldı. Sonra zaten durmadım diyebilirim.
Size bu yazıların devamında internetsiz, akıllı telefonum
olmadan 19 yaşında yaptığım ilk yalnız seyahatimi İtalya’yı, Malta’da dil
eğitimi için geçirdiğim yaz mevsimini, sonrasında Erasmus programı ile nasıl
hem staj hem de öğrenim hareketliliği yaptığımdan söz edeceğim. 2 yıllık çalışma döneminden sonra Hollanda’da
gönüllü olarak çalıştığım 1 yılı ve beni nasıl dönüştürdüğünü paylaşacağım.
Denemenin keyfini çıkardığım hayatımın son 9 senesinin her an’ı büyürken bize
eklemlenen katmanlardan kat kat sıyrılmama, özgürleşmeme vesile oldu. Öyle ki
bulmam için aramam gerektiğini ancak ararsam da bulamayacağımı gördüm. Onca
yoldan sonra doğup büyüdüğüm şehre Alanya’ya döndüm. Üniversitedeyken ayyyy
napcam yaaa Alanya’da der dururdum, yazlarımı geçirdiğim dükkanın fizyoterapist
olarak çalışacağım hayalimdeki klinik olacağını, 3 kardeş üniversite
sınavlarına hazırlandığımız odanın ofisim olacağını bilemezdim :)
Zaten bu bilememe halimiz an’ın dinamizmini artıran sizce de
öyle değil mi?
Aramayan bulamaz, arayan da bulamaz dude, ekstansion without ekstantion gibi bir cabasiz caba icinde yolunu bulmani dilerim, bu harika akis icin de seni tebrik ederim.:) yazarken de yoga yaparken de tatli akislar dilerim :) ( dahi anlaminda de leri hep ayri yazdim bu arada :)))
YanıtlaSilsen gerçekten benim hayalimdeki dude'sün :) ( de'lerle ilgili hassasiyetin de dahil olmak üzere hahahhaa) çok teşekkür ederim <3
SilAkıcı ve lezzetli bir yazı olmuş...Devam...
YanıtlaSilçok teşekkür ederim, devamı gelecek :)
SilYine çok güzel anlatmışsın, yolun açık olsun :)
YanıtlaSil